Sakala Çarpan Çorba adı, bana göre Türk mutfağının ne kadar içten ve esprili olduğunun en güzel kanıtı. Rivayetlere göre, çorbayı içerken içindeki uzun erişte tanelerinin kaşıktan sarkarak dedelerin sakalına değmesiyle bu isim ortaya çıkmış. Düşünsenize, bir kaşık dolusu lezzeti ağzınıza götürüyorsunuz ve çorbanın içindeki o uzun, ev yapımı erişte tanesi usulca sakalınıza dokunuyor. Bu, çorbayı sadece doyurucu bir öğün değil, aynı zamanda gülümseten bir anıya dönüştürüyor.
Peki Sakala Çarpan Çorba’yı bu kadar özel yapan ne? Bence sırrı, sadelik ve zenginliğin mükemmel uyumunda. Çorbanın temelinde iki ana kahraman var. Çorbaya hem doyuruculuk hem de besleyicilik katan yeşil mercimek, onun o hafif topraksı tadı, çorbanın karakterini belirliyor. İşte asıl “sakala çarpan” unsur! Ev yapımı, kibrit inceliğindeki erişte parçaları, çorbaya hem kıvam hem de tat katıyor.

Bu iki malzemenin üzerine, kavrulmuş soğan, un ve salçayla hazırlanan hafif bir meyanenin eklenmesiyle çorba derinlik kazanıyor. Son dokunuş ise, tereyağında yakılmış mis kokulu nane ve pul biberli sosla yapılıyor. Bu kızgın sos, çorbanın üzerine gezdirildiğinde çıkan cızırtı sesi, damaklarda yaşanacak şölenin ilk davetidir.
Sakala Çarpan Çorba, sadece kış aylarının değil, ruhunuzun ısınmaya ihtiyaç duyduğu her anın vazgeçilmezidir. Bütün o karmaşık, süslü püslü yemeklerin yanında, bu çorba size bir annenin veya büyükannenin elinin lezzetini, samimiyetini sunar. Bu, öyle bir tattır ki, bir kaşık alırsınız ve birdenbire kendinizi bir Anadolu köy evinde, sobanın başında hissedersiniz.
İSTANBUL’DA SAKALA ÇARPAN ÇORBA EN İYİ NEREDE YAPILIR
İçerik Tablosu
Sakala Çarpan Çorbası, yöresel bir lezzet olduğu için ne yazık ki İstanbul’daki her restoranda, özellikle de büyük ve popüler çorbacılarda standart menüde kolay kolay bulunmuyor. Bu çorbayı gerçekten hakkını vererek yapan, o otantik tadı yakalayan mekanları bulmak, bazen küçük bir lezzet avına çıkmayı gerektirir.
Eğer bu çorbayı İstanbul’da, geleneksel usullere uygun ve lezzetli bir şekilde tatmak isterseniz, genellikle gözünüzü esnaf lokantalarına, yöresel mutfaklara odaklanmış restoranlara veya günlük menüsünde yöresel çorbalara yer veren köklü çorbacılara çevirmeniz gerekir.
İşte bu çorbayı menüsünde bulundurma ihtimali en yüksek veya yöresel lezzetleri en iyi sunan ve bu çorbayı spesiyal olarak çıkarabilecek İstanbul’daki bazı mekan tipleri ve değerlendirmeler.

ÇİYA SOFRASI KADIKÖY
Çiya Sofrası, İstanbul’da Anadolu mutfaklarının yaşayan müzesi gibidir. Sahibi Musa Dağdeviren’in felsefesi, kaybolmaya yüz tutmuş yöresel tarifleri yaşatmaktır. Sakala Çarpan Çorbası, Çiya’nın günlük menüsünde sabit bir yer kaplamaz, ancak dönemsel olarak menüye girme ihtimali en yüksek olan yerdir. Eğer buraya yolunuz düşerse ve menüde Sakala Çarpan Çorbası varsa, emin olun en otantik, en doğal ve en lezzetli versiyonunu yiyeceksiniz. Onların elinde bu çorba, bir lezzet dersine dönüşür.
KANAAT LOKANTASI – ÜSKÜDAR
Kanaat Lokantası gibi Cumhuriyet’ten bu yana hizmet veren, geleneksel Türk mutfağına odaklanmış büyük esnaf lokantaları, genellikle günlük menülerine yöresel çorbaları eklerler. Bu tarz mekanlar, kaliteli et suyu kullanma ve ev yemeği lezzetini koruma konusunda iddialıdır. Sakala Çarpan Çorbası’nı burada bulursanız, lezzetinin garantili olduğunu söyleyebilirim. Onların elinde çorba, tok karınla bile bir kase daha içmek isteyeceğiniz o doyurucu kıvama ulaşır.
KARAKÖY ÇORBA EVİ
Karaköy Çorba Evi gibi modern ama geleneksel çorbalara da yer veren mekanlar, menülerini sürekli günceller. Bu tür yerler, mercimek, işkembe gibi klasiklerin yanında analı-kızlı, düğün çorbası gibi yöresel seçenekleri de sıkça sunar. Sakala Çarpan Çorbası’nı burada bulursanız, muhtemelen daha modern bir sunumla, ancak yine de lezzetli bir versiyonunu denersiniz. Burada çorba, hızlı, temiz ve güvenilir bir mola anlamına gelir.

GİTMEDEN ÖNCE TELEFONLA ARAYIN
Bu çorbayı denemek isterseniz, gitmeden önce telefonla arayıp o günkü menülerinde olup olmadığını sormak, hayal kırıklığı yaşamanızı önleyecektir. Zira bu tür yöresel çorbalar, genellikle günlük spesiyal olarak sunulur.
Sonuç olarak Sakala Çarpan Çorbası, kaşığınızda taşıdığınız her taneyle size “Merhaba!” diyen, mütevazı ama lezzetli bir şaheserdir. Onu deneyimlemek, bir kase sıcak yemeğin ötesinde, Anadolu misafirperverliğini ve samimiyetini tatmaktır. Eğer karşınıza çıkarsa, sakın geri çevirmeyin!