İstanbul gezi rehberi arıyorsanız sizin için bir günde bitirebileceğiniz bir gezi rotası hazırladı. İstanbul dünyanın en önemli kültürel ve turistik şehri olarak gezginler için bir çok tarihi ve doğal güzelliğe sahip. Süleymaniye Cami, Ayasofya Cami, Topkapı Sarayı, Gülhane Parkı, Mısır Çarşısı, Kız Kulesi, Ortaköy, Anadolu Hisarı, Rumeli Kavağı, Kuleli Askeri Lisei ve daha birçok mekan ve yer. İstanbul’da gezi planlıyorsanız ve sadece bir gününüz varsa en iyi seçeneklere odaklanmanız gerek. Ama bir gününüz var ve nereyi gezeceğinizi araştırıyorsanız işte bu yazı tam da bu sorunun cevabını veriyor.
İstanbul gezi ve Kapalıçarşı
İçerik Tablosu
Kapalıçarşı’nın tarihi 15’inci yüzyılın ortalarına Fatih Sultan Mehmet Dönemi’ne kadar gider. Osmanlı kurumlarını ayakta tutan en önemli uygulamalardan olan vakıf sistemine göre camilerin tamir ve bakım masrafları gibi çeşitli ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için gelir getirici bir başka yapı meydana getirilirdi. Bu gelir getirici yapıların en önemlileri çarşılar olup Fatih Sultan Mehmet tarafından Ayasofya’ya gelir getirmesi için inşa edilen yapılarla 1461 yılında Kapalıçarşı’nın da temeli atılmış ve yıllar içinde yapılan eklemelerle giderek büyümüştür. Zamanla tüm bölgenin en önemli ticari merkezi haline gelen, İstanbul’un en zengin esnaflarına ev sahipliği yapan, dünyanın her yerinden gelen mücevherlerin ve kıymetli takıların ticaretinin yapıldığı Kapalıçarşı, bu yıllarda bir banka ve finans merkezi gibi de hizmet vermiştir. Burada halıdan çantaya, tekstil ürünlerinden altın ve gümüş takılara, antikalardan çinilere ve anılarınızı sonsuza kadar yaşatacak hediyelik eşyalara kadar her şeyi bulabilmeniz mümkün.
Kapalıçarşı yakınlarında 400 yıllık tarihi fırında pide yemek isterseniz bu yazımızı okumadan geçmeyin.

İkinci gezi durağı Süleymaniye Camii
Dönemin Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle 1551-1558 yılları arasında dünyaca ünlü Osmanlı mimarı Mimar Sinan tarafından yapılan Süleymaniye Camii, bir mimari şaheser. Genel kanı bu caminin Sinan’ın kalfalık döneminin eseri olduğu esas ustalığının Türkiye’nin Avrupa topraklarındaki sınır kenti Edirne’de yer alan Selimiye Camii olduğu ifade edilir.
Süleymaniye Camii, Klasik Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerinden biri. Her biri 3 şerefeli 75 metre yüksekliğinde 4 minareye sahip olan caminin kubbesi 53 metre yüksekliğindedir.
Caminin kuzey cihetindeki binalar, önceleri imarethane iken daha sonra Türk-İslam Eserleri müzesi olarak kullanılmış ve 1984 yılında Süleymaniye Kütüphanesi’ne devredilmiştir. Sol taraftaki Salis ve Rabi medreseleri ile mihrap yönünde bulunan Dar’ül-hadis oldukça meşhurdur.

Gezinin olmazsa olmazı Ayasofya Camii
Bu muazzam eser Doğu Roma İmparatorluğu’nun İstanbul’da yapmış olduğu en büyük kilise olup aynı yerde üç kez inşa edilmiştir. İlk yapıldığında Megale Ekklesia (Büyük Kilise) olarak adlandırılmış, 5’inci yüzyıldan İstanbul’un fethine kadar Hagia Sophia (Kutsal Bilgelik) olarak isimlendirilmiştir. İmparator Konstantios tarafından 360 yılında yaptırılan Megale Ekklesia ve İmparator II. Theodosis’in 415 yılında yeniden inşa ettirdiği kilise halk ayaklanmalarında yıkılmıştır. Günümüz Ayasofya-i Kebir Camii, İmparator Justinianos tarafından dönemin iki önemli mimarı Tralles’li (Aydın) Anthemios ve Miletos’lu (Balat) İsidoros’a yaptırılmıştır. 916 yıl kilise olarak ibadete açık olan yapı, Fatih Sultan Mehmed’in 1453’te İstanbul’u fethetmesiyle camiye çevrilmiştir. 1934 yılında müzeye dönüştürülmüş ve 2020 yılına kadar müze olarak hizmet vermiştir. 2020 yılında ise tekrar cami statüsü kazanmıştır.

İstanbul Topkapı Sarayı
Topkapı Sarayı, İstanbul’un fethinin ardından Fatih Sultan Mehmed tarafından 1460-1478 yılları arasında yaptırılmış olup takip eden padişahların yaptırdıkları ilave yapılarla günümüzdeki hâlini almıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra, 3 Nisan 1924 tarihinde müze hâline getirilen Topkapı Sarayı, Cumhuriyet’in ilk müzesi olma özelliğini taşır. Bugün Gülhane Parkı hariç olmak üzere yaklaşık 350.000 metrekarelik bir alan kaplayan Topkapı Sarayı; yapıları, mimarisi, koleksiyonları ve yaklaşık 300.000 arşiv belgesi ile dünyanın en büyük müze-saraylarından biridir.

Bonus: Gülhane Parkı
İstanbul’da doğa, kültür ve tarihin içiçe olduğu Gülhâne Parkı’nın içerisinde yürüyüş yapmanın yanı sıra, parkta bulunan müze ve kütüphanelerde kültürel bir geziye çıkabilirsiniz. Parkın Sarayburnu çıkışına doğru hatıra fotoğrafı çektirebileceğiniz “Gülhane” yazısı bulunuyor. Parktan çıkış yapmadan sağ taraftaki yokuşu takip ettiğinizde ise 15 metre yüksekliğinde Gotlar Sütunu bulunuyor. Parkın sonundaki kafede demlikle çay alıp İstanbul’u seyrederek yorgunluğunuzu atabilirsiniz.

Gülhane Parkı’nda ağaçları seyredip yürüdükten sonra çay içip boğazı seyretmeyi unutmayın.



